Vaka Sorusu: Ortopedi ve Sosyoloji

Güzel, şirin ve orta ölçekli bir il merkezi hastanesi acil servisi'ne akşam saatlerinde orta yaş bir kadın, ondan biraz genç bir kadın ve kucaklarında bir bebek girerler. Triyajı aşarak doğrudan doktora ulaşırlar.

Babaanne ya da anneanne olduğunu sandığımız yaklaşık 45 yaşındaki kadın, doktora "çocuğun bileği çıktı, daha önce de olmuştu, biz İstanbul'dan geliyoruz, orda acildeki ortopedi doktoru hemen bileği yerine oturtmuştu, ortopedi doktorunuzu çağırır mısınız" der.

Doktor "Acil serviste nöbet tutan ortopedi doktoru olmadığını, hastaları önce kendilerinin değerlendirdiğini, gerekli durumlarda ortopedi doktoruna danıştıklarını ve ancak gerekli durumlarda ortopedi doktorunu evinden çağırdıklarını" söyler.

Kadın: Nasıl olmaz? Biz İstanbul'dan geliyoruz, orda hemen takmışlardı, Ortopedi doktorunu çağırır mısınız? der.

Doktor: Çocuğun kolunu ve elini muayene eder. Önce bir filmini çekip bakalım sonra değerlendireceğiz.

Kadın: Bilmiş bir bakış eşliğinde "film mi çekeceksiniz?"

Doktor: Evet, der ve bekleyen diğer hastalarla ilgilenir.

Film çekilir, doktor filme bakar, "bebeğin el bileğinde eklem yok ki çıkık olsun" der ama yine de bakar dirsek de yerinde duruyordur. Bebeğin fizik muayenesinde el bileğinin hareketli ancak hassas olduğu saptanır. Dirsek ekleminin ekstensiyonunda da problem yoktur. Ortopedi icapçısını arar, Abi böyle bir şey var, bileği çıkmış, daha önce de oldu dediler ama ne yapalım?

Ortopedi icapçısı: Bilekte çıkık olmaz, dirsekte olur o yaşta, o da dirsek ekstensiyonuyla yerine oturur. Sen onu bak bi
Doktor: Dirsek hareketlerinde problem yok abi. Ama bilekte ağrı var.
Ortopedi icapçısı: Tamam sen onu atele al yarın polikliniğe gelsinler.

Acil doktoru hasta ve yakınlarının yanına gider. Bebeğin büyükannesi kadın, "Ya kusura bakmayın bebeği dedesi düşürdü de o beni doldurdu o yüzden biraz agresif girdim içeri"
Doktor: "Önemli değil, Ortopedi doktorumla da görüştüm, bilekte çıkık olmaz, dirsekte olabilir ama çıkık olsa zaten şu şekilde hareket edince düzelir (hareketi yapar). Şu an kırık ya da çıkık yok ama bileğinde ağrısı var, atel yapcaz, yarın sabah ortopediye geleceksiniz"

Kadın: Ne ateli? Ne alçısı? İstanbul'da hemen ortopedi doktoru geldi, çıt diye oturttu.

Kadın, diğer kadın ve sonradan içeriye giren adam (çocuğu düşüren) hep bir ağızdan ve yüksek sesle isyan, küçümseme temalı cümleler kurarlar. Bakması gereken daha bir sürü hasta olan doktor, sesini yükselterek, beni dinleyin der. Sesler alçalır ve doktor "bakın şu an bilekte ya da dirsekte çıkık ya da kırık yok, ancak ağrısı var, bağlar zedelenmiş olabilir, atel uygulayıp sabitleyeceğiz, böylece hem bileği korumuş olacağız hem de ağrısı azalacak, tedavi budur" der.

-Ortopediyi çağırsanıza
 -Hastanede nöbetçi ortopedi doktoru yok, ancak acil ve gerekli durumlarda ortopedi doktoru evinden çağırılır. Bu durum ortopedi doktorunu evinden çağırmayı gerektirmiyor
-Lanet olsun, İstanbul'da böyle değil. Siz şimdi atel mi yapacaksınız?
-Evet
-Hayır biz istemiyoruz atel falan.
-O halde yapacak bir şey yok. Siz bilirsiniz.
-Lanet olsun, ben dedim İstanbul'da kalalım diye. Bu şehirde hiçbir şey yok. Her şeyin iyisi İstanbul'da. Yaşanmaz burda. Sizi sağlık bakanına şikayet edeceğim.
-Selam söyleyin.

Tanınız ve tedaviniz nedir?

A-) TANI: Aile içerisinde İstanbul'dan ayrılıp bu şehirde yaşamaya dair yoğun tartışmalar olmuş, konu hala sıcaklığını korumakta, bu şehirden aldıkları yazlık evin doğru seçim olup olmadığı ailede halen bir gerilim konusudur.
TEDAVİ: O yazlık derhal satılmalı ve aile Yüce İstanbul'a geri dönmelidir. Bir daha da bu konuyu açmamalıdırlar.

B-) TANI: Her şeyin en iyisi İstanbul'da olup İstanbul'da yaşayanlar mühim insanlardır.
TEDAVİ: Bu insanların İstanbul'dan ayrılmasına mümkün olduğu kadar müsaade edilmemeli, İstanbul'dan ayrılmış olanlar da gittikleri şehirde ekstra saygı ve ekstra hürmetle karşılanmalıdırlar.

C-) TANI: İstanbul seni hapsetmiş, ilaçlayıp berbat etmiş. TEDAVİ: Tedavisi yok.

D-) TANI: Bebekte bilekte çıkık olmaz. TEDAVİ: Ortopedi icapçısını çağır.

E-) TANI: Çıkık olsa ağrıdan duramazdı, zedelenmedir o. TEDAVİ: Atel.

F-) Tanının bir önemi yok, aile içerisindeki problemlerde acil servise gidip doktora atar yaparak stres atmak, aileyi birleştirici unsur olarak ortak düşman yaratmak, çift kör bir tedavi yöntemidir.