Unutacağım tabiki de.
Ben olacaksın unuttuğumda. Tıpkı, ölünce toprak olduğu gibi
insanın. Sen benim toprağımda yeşeren bir umuttun, ordan bağladım konuyu. Hepsi
bu yüzden.
Destansı bir hikaye değil bu. İlk defa başıma gelmiyor. Son da
olmayacak muhtemelen. Biz yani insan, bu kadar kendini bilmez, bu kadar bencil
oldukça ve başka gezegende hayat yoksa, yine olsa yine olacak aynı şey.
Sakın
alınma. Senle değil hesabım. İnsan olmakla. Neden böyleyiz ki? Neden hep
kafamız karışık, neden hep ne istediğimizi bilmiyoruz? Neden parazit gibi
sömürüyoruz? Başka bir dünya mümkün mü? Paralel evrenler var mı gerçekten?
Paralel evrendeki ben ne yapıyor acaba şimdi? Umarım votka içmiyordur.
İlk değil bu ama bu sefer değişik biraz. Mesela köpeköldüren
değil de jack var şimdi. İçin acıyınca hiç de yakmıyormuş boğazını. Biraz pahalı
ama olsun, değer seni unutmaya.
Ağladığım doğrudur, biraz daha ağlayacağım evet, ama ben
olacaksın sonunda, toprak gibi. Gözyaşlarım umudu yeşertmeyecek, akıtıp
götürecek seni. Suda çözünür müsün ki sen? Tuzlu biraz ama. Olsun. Olsun mu?
Bugün çalışmıyorum. Dün içtiğim için. Bugün de içeceğim
için. Arabesk değil bence. Tamam çok şekil de değil. Beyin uyuşunca zihin
açılıyor sanki. Sonrasını hatırlamıyorum. Sonra başım ağrıyor. Sonra bardakta
yarım kalanla devam. Şişe de bitmemiş daha.
Şişe dedim de aklıma geldi. Aklıma geldi kötü oldum yine. O sokaktan geçer miyim tekrar? Başka çarem mi var? Burası küçük şehir. Hem "geçmem bir daha" diyen kim geçmedi ki dediği yerden. Hem de güle oynaya..
Hayat akıp gidiyor. Bazılarımız han, bazılarımız yol. Hancıyla
yolcu daha mı uygun olurdu ki? Emin olamadım. Ben, bazen han olurum bazen
yolcu. Daha çok han olurum. Hep yolcu olmak hayalimdir. Sen yol oldun geçtin mi
hanın üstünden? Evet bu arabesk oldu işte.
Kötü niyetli olmadığını biliyorum. Ama bu kadar. Daha fazla
çözmek istemiyorum seni. Sonra pişman oluyorum. Seni çözdüğüm an sana çözümü
anlatırım. Senin için sorunları çözmek istediğim an ben çözülürüm. Dedim ya ilk
değil bu. Çözmek hep hata oldu benim için.
Anlamsızlaştırmayı deneyeceğim bu
sefer. Nolur alınma. Başka çarem yoktur belki. Yoksa biliyorsun sevdim seni. Hala
da seviyorum demek hiç gelmiyor içimden. Sen bu kadar tenezzül yoksunuyken.
Ne sevmesi diyebilirsin. Öyle 2-3 günde denecek laf değildir
seni sevdim. Adını başka türlü koyamadığım için bu hissiyatın. Hepsi ondan. Yoksa
“seni seviyorum” daki sevmek değil herhalde. O ne demekse. Ama zaten çok
karışık değil mi bu literatür? Sevdim yani.
Senin için de zordur eminim. O yüzden böyle olsun
istememişsindir. Neyi yapsan doğru olacağını bilmiyorsundur belki. Belki kendin
en az zararla kurtulmak istemişsin de bana denklemin sabiti muamelesi
yapmışsındır. Neyse ne. Çok da önemli değil demek.
Öptüm. Kib.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum yaz